30 Aralık 2012 Pazar

Tribe Giriş Vol.1


Kamusal alanda simit yeme aktivitesi üzerine.

Buluştuk |

öncelikle bir bakalım neymiş bu yarışma dedik:

İstanbul için Hafta sonu Kentini Tasarla / Desing the weekend city.

20.yüzyıla  çok katmanlı, kozmopolit  ve zengin kent kültürü ile giren İstanbul, diğer yandan Osmanlı İmparatorluğu'nun çökmesi ve kapsamlı bir modernleşme projesini finanse edecek gücünün olmaması nedeniyle  günden güne enerjisini ve çeşitliliğini yitirerek girdi.

İkinci Dünya Savaşı sonrasında  ise İstanbul’a göç edenler kendi başlarının çaresine bakmak zorunda kaldılar  ve  enformel kent  böyle kuruldu. Enformel kentleşme, alt-orta sınıf için modern kent “gecekondulu-minibüslü-seyyar satıcılı”  (blogumuzun isim babası) bir yaşam anlamına gelirken , üst-orta sınıfların modern kenti yap-satçı’ müteahhitlerin inşa ettiği bir  apartman denizinden ibaret oldu. 
50 sonrası ise hızla büyüyen şehrin inşaa ettiği tek şey ise konut oldu. Bu plansız kentleşme de İstanbul'da kamusal alan inşasını neredeyse unutturdu. 

Oysa ki kamusal alan kenti ve kentlileri bir  arada  tutan güçlü bir bağ.   (yapışıtırıcı görevi görebilir mi dedik)

İşte bu kapsamda yarışma katılımcılarından anahtar sözcüklerimizden ilham alarak ve fikir denizlerini genişleterek haftasonu için kente özel tasarımlar geliştirmeleri ve yeni fikirler üretilmesi bekleniyor. 

* Açık alanlar
* Kıyılar
* Eğlence / dinlence alanları
* Yer
* Boş zaman
* Aylak / Flaneur
* Mekansal ve sosyal kutuplaşma




28.12.2012 de bir cumartesi günü taşkışlada ilk buluşmamızı gerçekleştirdik.neler konuştuk:

yapışıtırıcı görevi görecek olan bir kamusal alan inşa edilebilir.
bir takım soruların cevaplanması gerekiyor:ne zaman kullanılıyor? sadece haftasonu mu yoksa 7 gün mü? 4 mevsim mi sadece bahar/yaz mı?
kullanıcısı tam olarak kim?
belirli bir programı var mı?
tam olarak nereye yerleşiyoruz?
ne kadar uzuyoruz ne kadar yayılıyoruz?

bunları sorduk sonra da cevapladık.onlar neler:
iki öneri geliştirebildiğimiz için bir tane tamamen yerleşik bir tane de daha yayvan ve uzayan iki sistem çözebiliriz dedik.

bu yerleşik olan sistem bir buluşma ya da varış noktası olabilir bu da refik saydamın alt tarafında kalan tersanelerden biri olabilir dedik.bu aynı zamanda yarışmanın içeriğinde (bakınız. cenevizliler galatayı yaptı bakalım sen napıcan duruşu) olan simgesel obekleşmeye de cevap verebilir.

ikinci sistem ise tüm kente yayılabilir.bariyer ye da kesinti noktalarında(deniz,otoyol gibi) bizi zorlasa da güzel detaylarla çözülebilir dedik. hatta bu yolun haritalaması ve mental mapping olayı da tatlı olur dedik. bu uzayan sistemi zonelamalarla, solucan delikleriyle(örn. mecidiyeköyün planlı ve akışkan olan programından bir anda farklı bir zaman/mekan düzlemine geçiş ile) eriyik bir sistem olarak çözebiliriz dedik.

teslime daha çok var.heyecanlandık. projeleri verdikten sonra üretimler ile ikinci buluşmamızı gerçekleştiricez. o sırada burası bilimum üretimlerle dolup taşsın!

esen kalın
not: "of çok uzun" "o sarıları .edited.(pembeleri) estetik olsun diye boyamadık,onları oku"